Kaynakların Sınırlılığı ve Ekonomik Seçimlerin Politik Yansımaları Ekonomik düşüncenin temelinde “kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçları karşılama çabası” yatar. Bu çaba, yalnızca bireysel ya da piyasa düzeyinde değil, aynı zamanda siyasi sistemler içinde de kendini gösterir. Bir ekonomist, kaynakların sınırlılığı üzerine düşündüğünde, yalnızca üretim faktörlerinin nasıl dağıtıldığını değil; bu dağıtımın hangi karar süreçleriyle belirlendiğini de sorgular. Tam bu noktada, siyasal ekonominin önemli araçlarından biri olan gensoru uygulaması, ekonomik rasyonaliteyle siyasal denetimi buluşturan kritik bir mekanizma olarak karşımıza çıkar. Gensoru Uygulaması Nedir? Gensoru, parlamenter sistemlerde hükümeti denetleme aracı olarak kullanılan bir uygulamadır. Yasama organı, yürütmenin faaliyetlerinden memnun olmadığında veya kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığını…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kapora Hangi Durumlarda Yanar? Kökenlerden Geleceğe Uzanan Samimi Bir Yolculuk Hızlı özet: Kaporanın yanıp yanmaması; sözleşmede nasıl adlandırıldığına, kimlerin hangi şartı ihlal ettiğine, mağduriyetin doğup doğmadığına ve istisnalara (mücbir sebep, mesafeli satıştaki cayma hakkı gibi) bağlıdır. Merhaba sevgili okur! 🎉 Bazen bir evi görür, “işte bu!” deriz; bazen düğün mekanını rezerve edip mutluluktan uçarız. Sonra hayat, beklenmedik bir kıvrım yapar: planlar değişir, takvim kayar, bütçe sarsılır. İşte o an karşımıza sihirli (ve biraz da gergin) kelime çıkar: kapora. Peki kapora hangi durumlarda yanar? Bu soruyu hem geçmişin izlerinden, hem bugünün pratiklerinden, hem de geleceğin olası senaryolarından yürüyerek; samimi, arkadaş ortamı…
Yorum BırakBiseksüellik Ne Zaman Ortaya Çıkar? Felsefi Bir İnceleme Bir Filozofun Bakış Açısıyla: Kimlik, Arzu ve Doğa Felsefe, insan doğasının en derin sorularına cesurca yaklaşır. Kim olduğumuzu, neyin doğru ya da yanlış olduğunu, neyin var olduğunu ve bizlerin içsel dünyasında ne tür anlamların biçimlendiğini sorgular. Kimlik, arzu ve doğa, bireysel varoluşumuzun ayrılmaz bir parçasıdır ve bu kavramların her biri, toplumsal yapılar içinde şekillenir. Biseksüellik, cinsel yönelimle ilgili olduğu kadar felsefi bir meseledir. Cinsel çekim ve arzu, yalnızca biyolojik bir dürtü değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bağlamların şekillendirdiği bir olgudur. Peki, biseksüellik ne zaman ortaya çıkar? Bu soruyu yalnızca bir bireyin…
Yorum Bırakİsa Çarmıha Gerilirken Ne Dedi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Toplumlar, iktidar ilişkileri ve kurumsal yapılar üzerine inşa edilmiştir. Güç, toplumları şekillendiren temel dinamiklerden biridir ve bu dinamik, hem görünür hem de görünmeyen yollarla işleyişini sürdürür. Siyaset bilimi, bu güç ilişkilerini anlamaya çalışan bir disiplindir ve her toplum, bu ilişkiler çerçevesinde şekillenen ideolojiler, kurumlar ve politikalarla birbirini etkiler. Bugün, İsa’nın çarmıha gerilmesi olayına siyaset bilimi perspektifinden yaklaşırken, güç, iktidar, ideoloji ve vatandaşlık kavramlarını temel alarak, erkeklerin stratejik ve güç odaklı, kadınların ise toplumsal etkileşim ve demokratik katılım odaklı bakış açılarını harmanlayacağız. İsa’nın çarmıha gerilmesi, sadece bir dini olay olarak değil,…
Yorum BırakKan Parası Hangi Ayette Geçiyor? “Diyet”in Kökleri, Bugünü ve Yarınları Üzerine Düşündürücü Bir Yolculuk Hızlı yanıt: Kur’an’da “kan parası” ifadesinin karşılığı “diyet”tir; özellikle Nisâ 4:92’de açıkça, Bakara 2:178’de ise kısasın affedilmesi halinde “diyetin güzelce ödenmesi” bağlamında düzenlenir. ([kuranmeali.net][1]) Samimi Bir Başlangıç: “Bir ayetle sınırlı değil, bir adalet dili” Bazen bir kavram, bir ayetin satır aralarından taşıp bütün bir adalet anlayışımızı şekillendirir. “Kan parası” dediğimiz şey de aslında halk dilindeki bir kısaltma; Kur’an’ın kullandığı teknik terim “diyet”. Bu yazıda “Kan parası hangi ayette geçiyor?” sorusunu, yalnızca bir numara ve mealle cevaplamak yerine, kavramın nereden gelip nereye gittiğini; bugün hukuk, ahlak ve…
Yorum BırakÖğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Bir Kapının Ardındaki Anlam Eğitim, yalnızca bilgi aktarmanın ötesinde, bir dönüşüm sürecidir. Öğrencinin dünyayı, kendisini ve başkalarını yeniden anlamlandırdığı bu süreçte, her yeni kavram bir “kapı” gibidir. Bu kapının yüzeyi, ilk bakışta basit görünür; ama aslında öğrenmeye dair tüm sembolleri, çağrışımları ve potansiyelleri barındırır. Eğitimciler için “kapı yüzeyi” yalnızca fiziksel bir obje değil, aynı zamanda bilginin, merakın ve anlamın giriş noktasıdır. Kapı Yüzeyi Nedir? Kapı yüzeyi, mimari olarak bir mekânın geçiş alanını sınırlayan ve iki farklı dünyayı birbirinden ayıran yüzeydir. Ancak pedagojik açıdan bakıldığında “kapı yüzeyi” öğrenmenin metaforik bir simgesidir. Öğrenci, bilgiye ulaşmadan önce bu yüzeyle…
Yorum Bırakİleri Gözetleyici Ne Demek? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak dünyayı gözlemlerken her kültürde gözetleme, izleme ve anlamlandırma biçimleriyle karşılaşırız. İnsan topluluklarının nasıl “bakış” ürettikleri, kimleri “gözettikleri” ve neden bunu yaptıkları; kültürel örgütlenmenin, inanç sistemlerinin ve sembolik düzenlerin merkezinde yer alır. Bu bağlamda ileri gözetleyici kavramı, sadece teknolojik veya askeri bir terim değil, aynı zamanda derin bir kültürel metafordur. İleri gözetleyici; bir toplumun sınırlarını koruyan, geleceği sezme gücüne sahip olan, hem fiziksel hem de ruhsal bir gözlemciyi temsil eder. Ritüellerde İleri Gözetleyici Figürü Birçok kültürde ritüeller gözetleme kavramını kutsal bir zemine taşır. Avustralya Aborjinlerinin “Dreamtime” anlatılarında, ataların yeryüzünü gözlemleyerek şekillendirdiğine…
Yorum BırakHangi Böcek Ağacı Kurutur? Doğanın Sessiz Dönüşümünde Tarihin İzleri Tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, çoğu zaman küçük detayların büyük hikâyeler anlattığını fark ederiz. Bir ağacın gövdesine sinsice giren bir böceğin, zamanla koca bir ormanı çökerttiğini görürüz. Bu olay sadece doğanın döngüsüne değil, insanlığın da kendi tarihine ayna tutar. Ağaç kurutan böcekler yalnızca biyolojik birer canlı değildir; medeniyetlerin, ekonomik düzenlerin ve ekolojik dengelerin sessiz tanıklarıdır. Geçmişin İzinde: Böcekler ve Ormanların Kaderi Tarih boyunca ormanlar, insanoğlunun yaşamında merkezi bir rol oynamıştır. Eski Mısır’da papirüs, Roma’da gemi yapımı, Osmanlı’da top güllesi kalıpları… Hepsinin temelinde dayanıklı ağaç vardı. Ancak ağaç kurutan böcekler bu düzenin…
Yorum BırakGüvem Eriği Çayı: Ekonomik Tercihlerin Deminde Kaynayan Bir Hikâye Bir ekonomist olarak her fincanda bir karar, her yudumda bir denge görürüm. Kaynakların sınırlı, isteklerin sınırsız olduğu bir dünyada, bir bardak güvem eriği çayı bile ekonomik bir hikâye anlatır. Bu çayın ardında sadece doğanın hediyesi bir meyve değil; üretim maliyetleri, tüketim tercihleri, arz-talep dengesi ve sürdürülebilir kalkınmanın mikro örnekleri yatar. Bu yazı, bir içeceğin nasıl ekonominin temel ilkeleriyle iç içe geçtiğini anlamak için bir davettir. — Kaynakların Sınırlılığı ve Güvem Eriği Üretiminin Ekonomisi Her ekonomik sistemin temeli, sınırlı kaynakların etkin kullanımıdır. Güvem eriği doğada kendiliğinden yetişen bir meyvedir, ancak toplama, işleme…
Yorum BırakGülistan Farsça Mı? Kültürlerin Derinliklerinde Bir Antropolojik İnceleme Bir Antropoloğun Giriş Perspektifi: Kültürlerin Çeşitliliği ve Kimlikler Antropoloji, insan toplumlarının ve kültürlerinin çeşitliliğini anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Her kültür, kendi ritüelleri, sembolleri, toplumsal yapıları ve kimlik anlayışlarıyla eşsiz bir yapı taşır. Bu çeşitlilik, bazen çok küçük bir kelimede, bir isimde bile kendini gösterir. Gülistan ismi, bu çeşitliliğin izlerini taşıyan bir örnektir. Farsça mı? Türkçe mi? Hangi dilde kökeni var ve hangi kültürle bağdaşıyor? Bu sorulara cevap verirken, sadece dilsel bir çözümleme yapmıyoruz; aynı zamanda bu kelimenin kökenine bakarak, kültürlerin nasıl birbirine dokunduğunu, kültürel kimliklerin nasıl şekillendiğini ve bu kimliklerin toplumsal…
Yorum Bırak